14-18 Ağustos İbn-i Sîna Haftası Kutlu Olsun
14 Ağustos 2024

ibnisina


İbni Sîna (980 - 1037)  

Büyük bilgin ve hekimlerin pîri olarak Batı'da "Avicenna" diye tanınan ünlü Türk İslam filozofu ve hekimi İbn-i Sîna 17 Ağustos 980’ de Buhara (Özbekistan)'nın Afşana kasabasında doğmuş, 21 Haziran 1037’de Hemedan (İran)’ da vefat etmiştir.

Batı'da "Avicenna" diye tanınan ünlü Türk İslam filozofu ve hekimi İbn-i Sîna, 17 Ağustos 980 yılında Buhara'nın Afşana kasabasında doğmuştur. Doğumunun 1003. Yıldönümü olan 1983'den itibaren bir hafta süreyle anılmaya başlanmıştır.Babası Abdullah bin Sina, Buhara' da yüksek rütbeli memurluk yapmıştır. İbn-i Sîna çok küçük yaşlarda özel dersler verdirilerek yetiştirilmiştir. Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin muhtelif alanlarında seçkinleşmiş olan İbn-i Sîna; matematik alanında, matematiksel terimlerin tanımları ve astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir. Dönüşüm Kuramının doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Matematik, hukuk, mantık, felsefe ve tıbbı çok küçük yaşta öğrenmiş ve 16 yaşında ünlü bir hekim olmuştur. İbn-i Sîna kısa bir süre devrin filozofu Natili' den de dersler almıştır.

İbn-i S
îna, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alandaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Tıpla ilgili birçok eser kaleme almıştır; bunlar arasında özellikle kalp-damar sistemi ile ilgili olanlar dikkat çekmektedir. Ancak, İbn-i Sina dendiğinde, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16. yüzyılın ve Doğu ülkelerinde ise 19. yüzyılın başlarına kadar okunmuş ve kullanılmış olan "el-Kânûn fî’t-Tıb (Tıp Kanunu)" adlı eseri akla gelir. Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik eserin birinci kitabı; anatomi ve koruyucu hekimlik, ikinci kitabı; basit ilaçlar, üçüncü kitabı; patoloji, dördüncü kitabı; ilaçlarla ve cerrahi yöntemlerle tedavi ve beşinci kitabı ise çeşitli ilaç terkipleriyle ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.

İslam düşünce tarihinin en büyük isimlerinden olan İbn-i Sîna’nın bu seçkinliği, birçok yönden özgünlük taşıyan, ayrıntılı ve mükemmel bir sistemle sunulmuş felsefesinden ileri gelir. İbn-i Sîna, ilahiyattan ahlak ve siyasete kadar felsefenin o dönemdeki bütün disiplinlerini ele almış; ayrıca başta tıp olmak üzere, pozitif bilimlerde de söz sahibi olmuştur. Ağır eleştirilerine karşın «eş-Şeyhu’r-Reis » (baş üstat) ünvanını bütün dönemlerde korumuş; tıpta ise modem tıbbın doğuşuna kadar Doğu ve Batı’da otorite sayılmıştır.

Tıbba yön vermiş ve insanlığa büyük hizmetler sunmuş İbni Sîna'yı saygı ve rahmetle anıyoruz.